
Venedik’ten bir elçi gelmiştir. Herkesin cihanı titreten padişahı görmek isteyip de göremediği bir devirdir. Elçi, Koca Sultan ile görüşüp ülkesine geri döner. Ülkesinde ki üst düzey yöneticiler başta olmak üzere herkes bu heybetli hükümdarın nasıl birisi olduğunu öğrenmek istemektedir. Elçiye Cihan sultanı Yavuzun nasıl birisi olduğunu sorarlar..
Göremedim, der elçi. Merak ederler :
Huzuruna girdiğin, yanına kadar vardığın halde nasıl göremedin..?
Bunun üzerine elçi şu müthiş itirafta bulunmak zorunda kalır :
Kılıcı öyle bir parlıyordu ki, yüzüne bakamadım.
Kısa sürede bu Venedik elçisinin sözleri öyle bir yayılır ki, Osmanlı sultanı Yavuz’un kulağına kadar gelir ve haşmetli sultan şöyle söyler :
“ Paşalarım ; Osmanlı Devleti’nin kılıcı parladığı müddetçe, zalimlerin boynu daima eğik gezecektir.
Ama Allah korusun, Bu kılıç ne zaman kınına girer de ve paslanmaya başlarsa, işte o zaman kafalar yavaş yavaş dikilir ve bir gün bize yukarıdan bakmaya başlarlar.”
Demek ki TÜRK DEVLETİNİN KILICI PAS TUTMAMALIYMIŞ…
Kılıç sadece askeri güç demek değildir…
Kılıç ilimdir,irfandır, eğitimdir,kültürdür ve medeniyettir. Bu alanlarda muhakkak başarı lazımdır. Bu başarılar kılıcı parlak tutacaktır. Rahmetli Gazi Mustafa Kemal paşa bizlere milli hedefleri miras bıraktı ve Batı medeniyetinin üstüne çıkmamızı olmazsa olmazlarımız olarak gösterdi.
Biz bu milli ülküleri ve hedefleri gerektiği gibi değerlendirip,çalışma yapmadığımız için mili hedeflere ulaşma konusunda başarılı olamadığımız gibi batılı devletlerin nüfuz alanı olduk. Onların güdümünde kaldık. Onların politikalarının dışına çıkamadık. Ekonomik açıdan , teknoloji açısından hep onlara muhtaç olduk. Bu nedenle de tam bağımsız devlet politikaları gerçekleştiremedik.
Umuyor ve diliyorum ki ;
Vesayet sisteminden tamamen kurtulup, milli hedeflere ve ülkülere kilitlenmiş bir Türkiye yaratabiliriz. Bu sadece devletin çabası ile olmaz. Olamaz. Milletimizin her ferdinin bunun gerçekleşeceğine ve başarılacağına inanması ve taşın altına ,her ferdin elini koyması ile gerçekleşecektir.Milletin buna inanması da devletin politikalarına bağlıdır…
Bu milli hedeflere ulaşılması Devletin “ ehliyet ve liyakat “ ilkesine bağlı kalması ile doğru orantılı olacaktır. DELETİN KILICI BÖYLE PARLAK OLACAKTIR…