
2018 SONUNA YAKLAŞTIK. 24 Haziran genel seçimlerinde milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçimini yaptık. Maalesef CHP nin desteği ile PKK temsilcisi 67 HDP milletvekilinin TBMM sine girmesine şahit olduk. Seçim sonrası Rahip Brunsonu sebep uydurup Amerikanın Türkiye’de ''finansal panik'' yaratma taktiği ile doların 6.50 TL larda seyrini gördük. Doları bahane edip herşeye zam yapan stokçuları gördük. Türkiye’nin 110 milyar dolar MB rezervi varken halk ve şirketlerin elinde merkez bankasından daha fazla döviz olduğunu gördük. Bazılarınca Türkiye batıyor denilen Türkiye halkının kurban bayramında lüks lüks araçlarla akın akın sahillerde yolları tıkadığını gördük.
TÜRKİYEDE DEVLET MEMURU İYİ PARA ALIYOR. Memur kara-koca çalışıyorsa iyi para biriktirebiliyor. Bugün karı koca çalışan normal düzeyde memur ayda 5 bin TL biriktirebiliyor. Altlarında en lüks lüks arabalar. Memur lüks yaşam sürüyor. Emekli olunca memur devletten iyi emekli tazminatı alıyor. Özellikle TSK da çalışanların giyimleri çorabına, ayakkabısına kadar devletten veriliyor. Öğretmenlerin ve sağlık çalışanlarının, doktorların yandan, dersten, dönerden gelirleri oluyor. İşte bölgemizde 2015 yılında 150 bin TL olan ev fiyatları 2018 yılında 300 bin TL oldu, hala satıyor. Sorun kardeşim Dalaman, Ortaca belediyelerde kayıtlar var. Sorun bakalım bu evleri kimler alıyor.
ERDOĞANIN EN BÜYÜK HATASI devlet memuruna her yıl zam yaparak, asgari ücretle çalışan işçiler ve SSK, Bağkur emeklisi maaşı ile devletin memurunun maaşı arasındaki makası açmasıdır. En büyük hata ücret dengesizliğidir, ücret adaletsizliğidir. Bugün en az devlet memuru maaşı asgari ücretin 2 katından fazladır, SSK ve Bağkur emeklisinin maaşının 2 katıdır. Demirel her grevde işçinin maaşını 2 kat yapar, arkasından kağıda 2 kat zam yapardı. İşte % 200 lere varan enflasyonun sebebi buydu. Demirel –Ecevit işçiye her grevde ver Allahım ver ülkenin dengesini bozdular. Şimdi de Erdoğan devlet memuruna ver Allahım ver, denge kalmadı. Önemli olan ‘’maaş adaleti, ücret dengesidir. Dengeli ücrettir.’’
SEVGİLİ KARDEŞLERİM. ‘’Önemli olan maaşa zam yapmak değil, paranın alım gücünü arttırmaktır’’. 16 yıllık Erdoğan dönemi ilk yıllarda enflasyon çok düşük iken her sene devlet çalışanlarına verilen zamlar nedeniyle son yıllarda % 10 nun üzerine çıkmaya başlamıştır. 24 Haziran seçimlerinde bazı devlet çalışanlarına ve emeklilerine vaat edilen ve seçim sonrası verilen maaş farlılıkları adilane değildir. Bazı devlet memurlarına verilen maaş emekli ve farkları AKP ye de oy getirici değildir. Adam muhalefet yanlısı, AK Parti ve Erdoğan düşmanı, içi kin dolu, PKK li , HDP li, ya da sol yanlısı maaşını 10 kat yapsan ne olur. Seçim gizli, adam sandıkta gene yapacağını yapar. Uzmanız deyip Erdoğan etrafında yuva kuranlar Erdoğanı hep yanıltılar, gene yanıltılar. Erdoğan’ın uzmanları hep yanlış yaptılar.
HEP SÖYLEDİK, GENE SÖYLEYECEĞİZ. Önemli olan her sene maaşlara zam yapmak değil ‘’paranın alım gücünü arttırmaktır’’. İşci ve memur sendikaları şu kadar ‘’zam vermezseniz greve gideriz’’ havaları yaratıyor. Muhalefet partileri de oy almak için sendikaların arkalarında. İşçinin emekçinin arkasındayız havaları. Türkiye’yi geri bırakan her daim muhalefet anlayışı olmuştur. Muhalefet CHP ve HDP (PKK) anlayışı her daim grev yapanın, devlete karşı duranın yanında olmuştur. Bunlar hep işçi, emekçi sınıfı yaratmak peşinde bu kesimden oy koparabilmek için körük ve provokasyon peşinde olmuştur.
SOL KESİM VE PKK YANNLILARI (HDP) HER DAİM ORTAK HAREKETLE işci ve memuru sendikalar vasıtasıyla daha çok zam almaya itelemişlerdir. Hâlbuki ‘’önemli olan paranın alım gücüdür’’. Bu durum düzelir mi, kötü niyetliler oldukça düzelmez. Eğitim şart demiş atalarımız. Yeni nesilere ekonomi eğitimi iyi verilmeli
PARANIN ALIM GÜCÜNÜ ARTTIRMANIN ANLAMINI anlamak için eğitim şart olmalı