31 Mart seçimlerine az bir süre kala CHP kanadında bir süredir yaşanan belirsizlik temayülün ardından nihayete ermiş görünüyor. Aday adaylarının çokluğu nedeniyle genel merkez tarafından belirlenen temayül süreci partililer arasında herhangi bir kargaşanın çıkmasını da önlemiş durumda.

Peki, bundan sonra süreç nasıl ilerler? Evren Tezcan bundan sonraki sürecin kilometre taşlarını oluştururken Ortaca’da seçimi almak için ne gibi hamleler ortaya koyacaktır. Ayrıca Evren Tezcan partililer arasında birlik ve beraberliğin sağlanması için daha aktif adımlar atacak mıdır?

Tüm bu sorulara geçmeden önce gelin Evren Tezcan’ın aday adaylığı sürecinde izlediği yol haritasına kısaca bir göz atalım.

Evren Tezcan aday adaylarının ortaya çıkmasıyla birlikte kimseyle sözlü polemiğe girmeyerek sabırla genel merkezin kararını bekledi. Bu bir kere eski ilçe başkanı olmanın getirdiği özgül ağırlığın ve süreci doğru yönetme bilincinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.

İkinci olarak Evren Tezcan gerek sosyal medya üzerinden gerekse basın üzerinden verdiği mesajlarında tek bir noktaya odaklandı, oda aday adaylığı oldu. Uç açıklamalar ve suçlayıcı bir dilden her zaman kaçındı. Eleştiri için adaylığın netleşmesini bekledi, bunun da partililer nezdinde olumlu bir etki bıraktığını düşünüyorum.

Üçüncü olarak sosyal medyada verdiği mesajlarında sürekli olarak Ortaca vurgusu yaptı. Kişisel polemiklere girmedi ve mevcut yönetime eleştirilerini de aşırılık ifadelerinden kaçınarak yaptı. Siyasetin yalnızca bir hesaplaşma dili haline getirildiği günümüz politik ortamında Evren Tezcan Ortaca ölçeğinde bunu bir kenara bırakarak eleştirilerini kişiselleştirmeden yapmayı tercih etti, bunun da kendisine bir artı olarak döndüğünü düşünüyorum.

Gelelim bundan sonrasına…

Evren Tezcan parti içi temayülden ezici bir çoğunlukla çıkmasının ardından hem özgüven olarak hem de partililer nezdinde kendini ispatlamış bir imajla sahaya çıkacaktır şüphesiz. Aldığı oy oranı ve en yakın rakibine attığı fark öyle sıradan bir fark değildir. Hatta bence çok kişinin beklemediği bir oy farkıyla temayülden birinci olarak çıkmıştır.

Dolayısıyla Evren Tezcan temayülden sonra genel merkezin tercih ettiği bir isim olarak değil Ortacalıların tercih ettiği bir isim olarak sahaya çıkacaktır. Bu da onun halk nezdinde aday olarak kabul görüsünü artıracaktır ve arada bir ortaya çıkması muhtemel çatlak seslerin de ortadan kalkmasını sağlayacaktır.

Evren Tezcan temayülden aldığı ezici çoğunlukla parti içindeki farklı düşüncelerin de kendi etrafında birleşmesini sağlamaya dönük önemli bir avantaj elde etmiştir. Bundan sonraki süreçte kendisine rakip olanlar da dahil herkesle kuracağı iletişim, sahada kullanacağı dil ve seçmene yönelik dile getireceği vaatler Evren Tezcan’ın siyaset yolculuğunda belirleyici etkenler olarak ön plana çıkacaklardır. Bundan sonraki süreci CHP Belediye Başkan Adayı olarak değil toplumun tüm kesimlerini bir bütün olarak kabul edip herkesin adayı olduğu imajını yansıtabilirse ve topluma bu çerçevede bir aday profili sunabilirse 31 Mart seçimlerinde başarılı olmaması için hiçbir neden yoktur.

Her zaman mevcudun eleştirilmesi için sebep çoktur. Çünkü 5 yıllık icraat süreci 5 yıl önceki vaatlerin ne kadarının gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin bir mukayesesine sahne olacaktır. Dolayısıyla mevcut başkan Alim Uzundemir’in koltuğunu koruyabilmesi için daha fazla efor sarf etmesi gerekecektir. Türkiye’nin önemli turizm destinasyonlarından Dalyan ve Sarıgerme gibi turizm alanlarının ilçenin gelişimine hak ettiği ölçüde etki edip etmediğinin mukayesesi de bu sürecin önemli eleştiri alanlarından biri olacaktır. Zira ilçeyi yalnızca bir tarım şehri olarak görüp turizmin potansiyelini öteleyen bir aday 31 Mart seçimlerinde bunun olumsuz yansımalarıyla da karşılaşacak demektir.

Tüm bu etkenler göz önünde bulundurulduğunda Evren Tezcan için bu seçim sürecinin artıları eksilerinden fazladır diyebiliriz. Tabi süreci doğru yönetebildikleri sürece. Sahada söylem hatalarına mahal vermeden ilerlemeleri de bu sürecin olumlu yönetilebilmesinin temel unsurlarındandır diyebiliriz.

Önümüzde çok da fazla uzun bir zaman kalmadı. Kanaatim odur ki hangi aday tutarlı söylemler benimseyip akla mantığa uygun projeler ortaya koyarsa ipi o göğüsleyecektir. Bunlar bizim bu günden mevcut tabloyu okumamızdan çıkardığımız sonuçlardır. Bundan sonrasını hep birlikte bekleyip göreceğiz.