<img src="https://guneyege.net/wp-content/uploads/2021/05/akyaka-ortacag-kalesinde-kazilar-devam-ediyor_b27c451.jpg" width="1000" /> Ula ilçesi turistik Akyaka Mahallesinde kazı çalışmaları devam eden ve İdyma Antik kentinin uzantısı olan Akyaka kalesinde kazı çalışmaları devam ediyor. Muğla Valiliği YİKOP’un mali desteği ve Ula Belediye Başkanlığının katkıları devam eden kazı alanını Vali Orhan Tavlı ve Ula Belediye Başkanı Özay Türkler ziyaret etti. Vali Tavlı kazı başkanı Doç. Dr. Abdulkadir Baran ve Yardımcısı Dr. Nil Dirlik’den bilgi aldı. 14 Eylül 2020 tarihinden başlayan çalışmalar yaz-kış kesintisiz olarak devam ediyor. Kazı çalışmaları, 20 işçi ve 10 kişilik bilimsel ekip tarafından gerçekleştiriliyor. Bugüne kadar herhangi bir kazı ve restorasyon çalışması yapılmayan ve yoğun bir bitki örtüsü altında gizlenmiş kale ve çevresindeki kalıntıların gün yüzüne çıkarılması için 10 dönümlük alanda ot ve bitki temizliği gerçekleştirilmiş, 600 metre uzunluğundaki Akyaka Kalesi’nin yaklaşık 250 metre uzunluğundaki bölümü kuleleriyle birlikte kazılarak açığa çıkarılmıştı. Çalışmalar kapsamında kalenin kuzey cephesinde yer alan dairesel ve kare formu 9 kulesi açığa çıkarılırken, M.Ö 7’inci ve 6’ncı yüzyıllarda inşa edilmiş daha eski sur duvarlarının olduğu ve kalenin bu duvarlar üzerine inşa edilmiş olduğu tespit edildi. Kale içerisinde yer alan kale şapeli ve batısındaki 4 mekanlı bir yapı bloğu kazılarak açığa çıkarılırken, yapılan çalışmalarda ortaya çıkarılan 4 mekanlı yapı bloğunun önünde bulunan Selçuklu Dönemine ait sikke ve bu yapı bloğunun duvar inşa tekniği kalenin Selçuklular döneminde de kullanılmış olduğuna dair izler taşıdığı açıklandı. Yapılan çalışmalarda kalenin içinden başlayarak güney yamaç boyunca azmak kıyısına kadar inen orijinalinde yeraltında gizlenmiş tonozlu bir tünel kısmen kazılarak görülebilir hale getirildi. Yapının kalenin kuşatılması sırasında gizlice temiz su teminini sağlamak için yapılmış olduğu ortaya çıktı. Tepenin güney yamacında, İnişdibi caddesi kıyısında yer alan ve daha önceki zamanlarda kısmen tahrip edilmiş olan M.Ö 5’inci ve 3’üncü yüzyıllarda inşa edilmiş yapıların kazılarına başlanırken, yapılar kısmen görülebilir hale getirildi.