Bekir Tosun - Eren Ayhan
MUĞLA (İHA) - Muğla’nın Menteşe ilçesinde Temmuz ayında erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı tarafından öldürülen Pınar Gültekin’in duruşması Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülürken, baba Sıddık Gültekin’in reddi hakim talebinde bulunması sonrası duruşma 15 Şubat tarihine ertelendi.
Duruşma çıkışında gazetecilere açıklama yapan Pınar Gültekin’in aile avukatı Dr. Rezan Epözdemir, “Duruşma bugün itibariyle bitti. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 4’üncü ve 5’inci maddesine göre, mahkemenin tarafsızlığına halel geldiğinden le reddi hakim istedik. Bunu somutlaştırırken birçok gerekçemiz vardı. Reddi hakim talebimizden sonra mahkeme sadece tutuklu incelemesi ile ilgili bir karar verebiliyor. Sadece bir tanık dinlenebildi. Belgelere karşı beyanda bulunamadık. Reddi hakim gerekçemize gelince, müvekkilim duruşma salonunu terk etti. Onların bu konuda bir hassasiyeti vardı. Mahkemenin tarafsızlığına helal geldiğini düşünüyor müvekkilim. Sanki yargılanan hunharca vahşice cinayeti işleyen Cemal Metin Avcı değil, Pınar Gültekin imiş gibi bir intiba oluşturulmaya çalışılıyor. Pınar Gültekin’in hunharca cinayete kurban gitmesi basitleştirilmeye çalışılıyor. Bugün dinlenen tanık ifadesi alınırken yönlendiriliyor. Önce bilmiyorum gibi söylüyor, sonra çelişkiler. Verdiği ifadeye bir bakıyorsunuz tanığın değişiyor. Bu İCloud müzekkeresini niye yazdınız, yargılamaya bir şey katmaz diyoruz. Geri alın diyoruz geri alınmıyor. Dolayısı ile müvekkillerde şöyle bir kanaat oluştu. Mahkemenin tarafsızlığına helal gelmiştir. Buradan adil yargılanma çıkmaz. Victor Hugo der ki, 'İyi olmak kolaydır, zor olanı adil olmaktır.' Bazen adil olmak kadar adil görünmek de önemli. Müvekkillerim buradan adil bir adaletin çıkacağına güvenmiyorlardı. Biz de reddi hakim talebinde bulunduk. Tam prosedür şudur. Reddettik. Tarafsızlığına halel geldi. Umut ediyoruz, bu talebimiz kabul görür. Önce mahkeme kendisi bir rapor yazacak. Sonra üst mahkemeye gidecek. Reddi hakim ile birlikte Ceza Muhakemesinin 7’nci maddesine göre mahkeme tutukluluk dışında bir karar veremiyor. Diğer tanıkları dinleyemiyor, delilleri toplayamıyor. Duruşma savcısı bu duruşma ile ilgili mütalaasını verdi. Sanıkların tutukluk haline devamı karar verildi. 15 Şubat tarihine kadar reddi hakim ve sonraki prosedürler işletilecek” dedi.
“Reddi hakim istiyorum”
Duruşma sonrası açıklama yapan Pınar Gültekin’in basası Sıddık Gültekin ise, “Bu mahkemede de iyi bir adalet çıkacağına inanmıyorum. Yüreği yanan bir baba olarak maalesef mahkeme başkanı sanki sanık biziz de mağdur olan onlar. Ben bunu ilk defa gördüm. Ben bu mahkemeyi gerçekten bu başkan ile iyi bir adalet çıkacağına tahmin etmiyorum. Reddi hakim istiyorum. Bu mahkemeden sağlıklı bir karar çıkmayacağına inanıyorum” dedi.
Pınar Gültekin cinayeti duruşmasında mahkeme salonu karıştı
Pınar Gültekin cinayetinin devam ettiği Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi salonu, tanıklardan Pınar Gültekin’in arkadaşı Ceren Tunç’un dinlendiği sırada karıştı.
Ceren Tunç tanık olarak dinlenirken, mahkeme başkanının daha önce verdiği ifade ile mahkemede verdiği ifade arasında çelişki bulunduğunu söylemesi üzerine Pınar Gültekin’in babası Sıddık Gültekin'in sinirlenerek duruşma salonunu terk etmesi ile hareketlilik başladı.
Ceren Tunç’un mahkemede verdiği ifadede katil zanlısı Cemal Metin Avcı’dan Pınar Gültekin’in tehditle para aldığına yönelik iddiası sonrası baba mahkeme başkanının tanığı yönlendirdiğini ileri sürerek salonu terk etti.
Pınar Gültekin’in aile avukatı Dr. Rezan Epözdemir mahkeme başkanının tarafsızlığını yitirdiğini ileri sürerek ailenin talebi ile reddi hakim talebinde bulundu.
Av. Epözdemir: “Bilirkişi raporu bilimsellikten uzak”
Pınar Gültekin cinayetinin ikinci duruşması öncesi açıklama yapan Pınar Gültekin’in aile avukatı Rezan Epözdemir, olay yerinde yapılan keşfin yer göstermeden ibaret olduğunu söyledi.
Geçen yıl Temmuz ayında Cemal Metin Avcı tarafından öldürüldükten sonra varile konularak yakılan ve üzeri beton dökülen Pınar Gültekin cinayetinin ikinci duruşması Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde başladı.
Duruşma öncesi Pınar Gültekin’in aile avukatı Dr. Rezan Epözdemir yapılan keşif, tanıklar ve Mahkeme tarafından Pınar Gültekin’e ait cep telefonunun I Cloud şifresinin ABD’den istenmesine yönelik müzekkeresi hakkında açıklamalarda bulundu.
Av. Epözdemir, cinayet zanlısı Cemal Metin Avcı’nın akıl sağılığı ile ilgili bir talebin bulunmadığını belirterek, “Kendisinin akıl sağlığı ile ilgili bir talebinin olmamasına rağmen sadece kardeşi, anne-babası panik atak olduğunu söylediği için ilginç bir şekilde Ruh ve Sinir hastalıkları Hastanesine sevk edilmişti. Ceza ehliyeti var mı yok mu diye. Rapor geldi ve elimize Cuma günü ulaştı. O rapor çok açık bir şekilde şunu söylüyor. Diyor ki, işlediği fiili hukuki anlamda sonuçlarını algılıyor. Davranışlarını yönlendirme yeteneği tam. Ceza ehliyeti tamdır diyor. Buna göre TCK’nın 32’nci maddesi anlamında ceza ehliyeti tam. Olay yerinde keşif yapılmıştı. Bununla ilgili bilirkişi raporu tanzim edildi ve elimize ulaştı. Bu rapor bizi tatmin etmedi. Bunun birden gazla gerekçesi var. Bilirkişi raporu çok bilimsellik ile ilişkilendirilecek bir rapor olduğunu düşünmüyoruz. Bunlardan birisi sanık ne diyordu olay öncesinde varili içeride yakmaya çalıştım yanmadı diyor, bahçenin ortasında ağaçlar yanmış. Varili taşıdığını iddia ediyor. Fakat keşif mahallinde cinayet mahallinin aksine yanan bir varil değil de normal bir varil ile keşif icra edilmeye çalışıldı. Keşiften ziyade yer göstermeye benzer bir uygulama yapıldı. Her şeyden önemlisi rapora baktığımızda öz kitle, hacim gibi aslında fizik ve kimya bilimlerine ilişkin tespitler yer alıyor. Biz bu bilirkişi raporunu kim tanzim etmesini beklerdik. Teknik uzmanlık gerektirdiği için fizik ve kimya mühendisi. Peki raporu tanzim eden kim? Polis memuru. O raporda ilginç bir şekilde akademik ve bilimsel tespitler yapmış. Fizik bilimlerine ilişkin kurum ve kurallardan bahsetmiş. Oradaki önermelerden bahsetmiş. Dolayısı ile bizi çok tatmin etmeyen bilimsel bir rapor olduğu kanaatinde değiliz. Polis memurunun hazırladığı bu rapor akademik ve bilimsellikten uzak. Bugün duruşmada fizik ve kimya mühendisleri tarafından rapor tanzim edilmesi konusunda talebimiz olacak. Bir de keşif yapıyorsunuz. Keşif mahallinin mülkiyeti kimde. Sanıklarda. O depoyu istediği gibi tanzim ediyor. Yani savunmalarını destekleyecek şekilde bira şişeleri var, kokoreç kapları var. Dolayısı ile mülkiyet hakkı sanıklara ait olduğu için istedikleri gibi tanzim etmişler. Bu yönüyle hükme esas alınabilecek, hükme elverişli akademik ve bilimsel biri rapor olmadı. Bu rapora da biz önemli ölçüde itiraz ediyoruz. Bugün duruşmada 5 tanık dinlenecek. İkisi SEGBİS ile üçü mahkeme huzurunda dinlenecek” dedi.
ABD’ye ICloud müzekkeresine itiraz
Davanın görüldüğü mahkeme tarafından maktul Pınar Gültekin’e ait telefonun katil zanlısı tarafından kırılması sonucu telefon kayıtlarına ilişkin ABD’ye yazılan müzekkereye Av. Epözdemir bir anlam veremediklerini açıkladı. Epözdeimr, “Maktulün telefonunun kırılmasına, sim kartının kırılmasına ve bunu sanık Cemal Metin Avcı yapmasına rağmen mahkeme bizim de anlamakta güçlük çektiğimiz bir şekilde Android telefonun ICloud şifresini, son 8 aydaki bilgi, belge, fotoğraf ve videoların tespiti için Amerika Birleşik Devletlerine müzekkere yazdı. Ben meslek hayatımda böyle bir şey görmedim. Çünkü görebileceğimi de tahmin etmiyorum. Birçok ceza dosyasına baktım. Bir hukukçu ve akademisyen olarak ben böyle bir müzekkere görmedim. Bu müzekkerenin ne amacı olabilir. Kamuoyunda maktuleyi itibarsızlaştırma amacı olabilir. Özel hayatı ile ilgili görüntü ve bilgilerin ifşa edilmesi amacı olabilir. En azından bu amaca hizmet ediyor olabilir. Şimdi kalkıp da ABD bize ait bir yurttaşa ait cep telefonunun ICloud şifresini ve oradaki belgeleri vermez. Bu müzekkerenin cevabı 8 ay mı sürer, 10 ay mı sürer yoksa bir yıl mı sürer. Bu müzekkereden bir cevap alınabilir mi? Kesinlikle alınamaz. ABD tarafından verilir mi? Verilemez. İki ülke arasında 1983 tarihli bir anlaşma var. Direk kendiniz isteyemiyorsunuz, Adalet Bakanlığına yazılıyor, Adalet Bakanlığı Dışişleri Bakanlığına yazıyor, ABD’nin Dışişleri Bakanlığı kendi Adalet Bakanlığına yazıyor. Cevap hazırlanıyor ve aynı usulle geri geliyor. İnsan Hakları Avrupa sözleşmesinin 6’ncı maddesi. Anayasa’nın 36’ncı maddesi ne diyor. Makul sürede yargılanma hakkı ki en fazla nerden mahkum oluyor. Makul sürede yargılanma hakkı. ABD’nin kuvvetle muhtemel cevap dahi vermeyeceği, bu tür yargılamalarda ilk defa gördüğümüz bir müzekkere. Yani maktulün telefonunun ICloud şifresini bir Türk mahkemesi ABD’den istiyor. Bunu niye istiyor anlamakta güçlük çekiyorum. Bu yargılamaya ne katacak bunu da anlamakta güçlük çekiyorum. Biz bugün bu ara kararda rücu da isteyeceğiz açıkçası. Mahkemenin kararına göre de müvekkil ile konuşup orada hukuki bir aksiyon almayı düşünüyoruz” dedi.
Cemal Metin Avcı’nın eşi tanık olarak dinlenecek
Pınar Gültekin cinayetine ilişkin Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde bugün başlayan duruşmada sanık Cemal Metin Avcı’nın boşanma aşamasında olan eşi Eda Avcı tanık sıfatı ile Muğla Adliyesine geldi
(Temmuz ayında Cemal Metin Avcı tarafından öldürülen Pınar Gültekin cinayetinin ikinci duruşması bugün Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Duruşmada sanık Cemal Metin Avcı’nın boşanma aşamasında olan eşi Eda Avcı tanık sıfatı ile Muğla Adliyesine geldi.
Duruşmada 2’si SEGBİS kanalıyla üçü mahkeme huzurunda 5 tanık dinlenecek. Tanıklardan birisi de katil zanlısının boşanma aşamasında olduğu eşi Eda Avcı. Eda Avcı Muğla Adliyesi’ne gelirken, adliyenin ön kapısından değil, yan kapısından içeri girdi. Duruşmada tanık olarak dinlenecek Eda Avcı’ya Pınar Gültekin cinayetine ilişkin sorular sorulacak.
Öte yandan, duruşmaya Pınar Gültekin’in anne ve babası da katıldı. Muğla Adliyesi’ne gelen baba Sıddık Gültekin ve anne Şefika Gültekin basın mensuplarına açıklama yapmadan direk adliyeye giriş yaptı. Baba Sıddık Gültekin geçen hafta içinde CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin hakkında iddialarda bulunmuş ve kendisine davadan vazgeçmeleri için telefon edildiğini ileri sürmüştü.
Pınar Gültekin duruşmasının yapılacağı Muğla Adliyesi önünde kadınlar da kadın cinayetlerinin durdurulmasına yönelik eylem yaptı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu başta olmak üzere birçok kadın topluluğu duruşma öncesi ellerinde dövizler ile kadın cinayetlerine tepki gösterdiler.
Bunlar da ilginizi çekebilir