<a href="https://guneyege.net/wp-content/uploads/2021/09/mvozcan.jpg"><img class="aligncenter size-full wp-image-62347" src="https://guneyege.net/wp-content/uploads/2021/09/mvozcan.jpg" alt="" width="1000" height="666" /></a> 2021 Yılı yaz döneminin ülkemizde orman yangınları bakımından çok kötü bir yıl olarak hatırlanacağını söylen CHP Muğla Milletvekili Özcan,“Özellikle Muğla ve Antalya illerimizde hem ormanlarımız hem de yerleşim yerlerinde çeşitli maddi zararlar meydana gelmiştir” dedi. Muğla ve Antalya’nın da içinde bulunduğu Akdeniz Havzasının; yazları sıcak ve kurak geçen, kızılçam, halep çamı ve sahil çamı gibi çam türleriyle birlikte her dem yeşil yapraklı ağaç ve çalılardan oluşan bir yapıya sahip olduğunu, bu havzanın iklim değişikliğinden en fazla etkilenen havzalardan biri olduğunu vurgulayan Özcan, “Yangın sonrası her tarafa fidan dikmek yerine uygun olan yerlerde doğal süreçleri takip etmek, ekosistem dengesi ve devamlılığı açısından önemlidir.Ormanlar; insanların ormanlar üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek değil aksine ormanların insanlar üzerindeki olumlu etkilerini en yüksek seviyeye çıkarmak amacıyla yönetilmelidir” dedi. Bilimsel veriler ve akademisyenlerin ortaya koyduğu bilgiler ışığında açıklamasını sürdüren Özcan “Türkiye’de politika, toplum ve ormancılık başlıkları arasında sağlıklı bir ilişki kurulamadığı açık. Tarım ve Orman Bakanlığının süreçlerine ve çalışmalarına bakıldığı zaman yürütülen neo-liberal politikalar sebebiyle ormanlara bir servet kaynağı olarak bakılıyor, başta maden olmak üzere ormanlar; havalimanı, çevre yolları, vb. gibi büyük altyapı projeleri ile rüzgâr, hidro ve termik elektrik santralleri ve onların iletim hatları için tıraşlanmakta, otel, golf sahası vb. turistik amaçlar için gözden çıkarılıyor” dedi. Bu ve benzer yanlış ormancılık politikaları üzerine bir de orman yangınları mevcut orman varlığını tehdit ettiğini vurgulayan Özcan, “Ormanlardaki parçalanmaya ve dolayısıyla orman yangınlarıyla mücadeledeki başarısızlığa yol açan yanlış ormancılık politikaları; ormanların Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bir ekosistem olarak değil de, bir arsa veya araziye indirgenip “ekonomik büyümenin” bir aracı olarak görülmesinden kaynaklanmakta” dedi. Tarım ve Orman Bakanlığı’na cevaplanması için tam 41 soru yönelten Özcan “ Sorularımın ivedi şekilde cevaplanması gerekiyor, bu sene orman yangınlarında ormanlarımızın çok büyük bir yüzdesini kaybettik. Bir dakika bile kaybedecek zamanımız yok, Bakanlığın vereceği cevaplar bu ülkenin orman politikasını anlamamız için çok önemli” dedi.